ÖNGÖRMEK INGILIZCE
KAZANÇ


Öngörmek, gelecekte gerçekleşecek olayları önceden tahmin etmek olarak tanımlanabilir. İngilizcede ise "predict" kelimesi kullanılır. Öngörme, birçok farklı bilim dalında ve hayatın birçok farklı alanında önemli bir rol oynar. Örneğin, meteorologlar hava tahmini yaparken, finansal analistler gelecekteki piyasa eğilimlerini tahmin etmek için öngörme yaparlar. Ayrıca, tıp alanında da öngörme önemlidir. Doktorlar, bir hastalığın seyri hakkında tahminler yaparak tedavi planlarını belirlerler. Öngörme, bazen gerçekleşmesi muhtemel olayların önceden belirlenmesine yardımcı olur ve bu sayede olası riskler de önceden tespit edilebilir. Bu, gelecekteki olayları kontrol altına almak veya etkilerini minimize etmek için önlemler almayı mümkün kılar. Öngörme ayrıca, insan davranışlarını anlamak ve tahmin etmek için de kullanılır. Örneğin, pazarlama departmanları, tüketicilerin davranışlarını öngörebilmek için pazar araştırmaları yaparlar. Ayrıca, siyasi kampanyalar da oylama davranışlarını öngörmek için anketler yaparlar. Sonuç olarak, öngörme, gelecekteki olayları tahmin etmek ve gerçekleşmeleri muhtemel riskleri önceden belirlemek için önemli bir araçtır. Bu nedenle, öngörme becerilerinin geliştirilmesi ve kullanılması, birçok alanda başarıya ulaşmak için gereklidir.
Öngörmek ingilizce. Analitik.
öngörmek çok zor/imkansız. it's anyone's call expr. Konuşma Dili. öngörmek çok zor/imkansız. it's anybody's call expr. Idioms. Deyim. Trade/Economic. gelecekteki fiyat değişikliklerini öngörmek amacıyla geçmiş fiyat değişikliklerinin analizi. technical analysis n. Trade/Economic. gelecekteki fiyat değişikliklerini öngörmek amacıyla geçmiş fiyat değişikliklerinin analizi. technical analysis of stock trends n. Archaic.
icin yontemler: öngörmek ingilizce
Öngörmek ingilizce. Gozden gecirmek.
Bugunun en iyisi: adam and eve 3 apk
Csgo ser
To predict the future of this civilization, one can anticipate impacts arising from the nature of the technology. Gelecekte insanların nelere ihtiyaç duyacağını öngörmek. You must anticipate what people will want in the future. İnsanları arkalarından geçerken görmek veya öngörmek zordur. İngilizce; Common Usage: 1: Yaygın Kullanım: öngörmek: foresee f. 2: Yaygın Kullanım: öngörmek: predict f. General: 3: Genel: öngörmek: set forth f. 4: Genel: öngörmek: stipulate f. 5: Genel: öngörmek: envisage f. 6: Genel: öngörmek: provide f. 7: Genel: öngörmek: provide for f. 8: Genel: öngörmek: anticipate f. 9: Genel.

Güvenli şifre oluşturucu
İngilizce; Common Usage: 1: Yaygın Kullanım: öngörmek: foresee f. 2: Yaygın Kullanım: öngörmek: predict f. General: 3: Genel: öngörmek: set forth f. 4: Genel: öngörmek: stipulate f. 5: Genel: öngörmek: envisage f. 6: Genel: öngörmek: provide f. 7: Genel: öngörmek: provide for f. 8: Genel: öngörmek: anticipate f. 9: Genel. öngörmek geçişli f. geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi"). söz vermek, vadetmek, vaat etmek geçişli f. geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir.

Yorumlar:
19.05.2023 : 22:21 Mooguhn:Bu tema kesinlikle eşsiz
22.05.2023 : 22:40 Kigajind:
bir önceki cümleyle kesinlikle uyumludur
23.05.2023 : 06:41 Ducage:
ne mükemmel bir cümle